Kızıma Doğru
Gül Ersöz
—–‘-Sabahki çalışmamızda sıkıntınız yoktu . Ne oldu ? Yine zorlanıyorsunuz nefes almakta.Ne tetiklemiş olabilir ki ? ‘ ——-‘
Bilemiyorum her şey olabilir ‘. diyor. Öğrencim
çalışma masasından kalkıp ,dolaşmaya başlıyor odada.Nefes almaya çalışıyor
,pencereler açık.Vantilatörü çalıştırıyor , belki boğuk hava etken olmuş
olabilir diye ,oluşacak akımın kendisini rahatlatma ümidi ile ,bekliyoruz
düzelmesini .Ama nafile .Sanki soluğunu biri tutmuş ,ciğerinden çıkmasına izin
vermiyor .Ne yazık ki hiç bir şey yapamadan sadece izliyorum ,çakılıp kaldiğim
sandalyede.İlaç alamaz mısınız diyorum . Bugün daha fazla alamam diyor.Hala
sıkıntılı. ——-‘ Konuyu değiştirelim .Başka şeyler konuşalım ‘ ……’ Tamam ‘
diyorum .Biliyorum onun da benim gibi kitapları sevdiğini.O güne kadar iyi bir
okur olarak bildiğim öğrencim ! oysa… Bir yazar ismi söylüyorum . —– ‘ Nasıl
buluyorsunuz kitaplarını ? Kullandığı dili ,kurgularını ? Ben çok beğenerek
okuyorum kitaplarını . ‘ ——‘ Ben beğenmiyorum .’ diyor. ——‘Öyle mi ? Peki neden
? ‘ diye soruyorum.Yazarın edebi yönünün, kendi edebiyat anlayışına uymadığını
söylüyor.Ama ben hayran olduğum yazar için böyle düşünmesine biraz şaşırıyorum
doğrusu. —–‘ Dün verdiğim kitaba başladınız mı ? ‘ ——‘ Evet .Bitirmek üzereyim.
‘ diyorum .Fikrimi soruyor kitapla ilgili .Açıklıyorum öyküler ,kurgular ve
kullanılan dil ile ilgili düşüncelerimi . —–‘ Dur .Bitki çayı yapayım .İyi
gider bu sohbetle .Hem bana da iyi gelir .’
——‘ Olur tabi ‘ diyorum. …….’ Kitaplarımı görmek ister misiniz ? ‘ ——‘ Elbette
! Çok mutlu olurum . ‘ ——-‘ Yalnız odanın biraz havalanması gerekir .Kapalı
tutuyorum sağlık sorunum nedeni ile. ‘ ——‘ Haklısınız ,anlıyorum sizi . ‘
diyorum.Kitapların bulunduğu odanın kapısını açıp ,tekrar bulunduğumuz odaya
dönüyor.Bense hala oturduğum sandalyeye çakılıp kalmış ,kalkarsam ,sanki büyü
bozulacak ve bir daha çalışmaya dönemeyecekmişiz gibi.Kitaplar ,yazarlar ,kitap
eleştirmenliği üzerine yaptığımız mini sohbetin ardından,şimdi gidebiliriz oda
havalanmıştır diyor.Öğrencim önde ,ben peşinde koridora çıkıyoruz.Burası diyor
.Beni gizemli bir odaya davet eder edasıyla yönlendiriyor , kendisi dışarda
kalıyor .Odaya giriyorum .Vaavvvv diyorum hem şaşkınlık hem çocuksu bir tavırla
dönüp gülümsüyorum ona.Duvarlar ,pencere dışında ,boydan boya kitaplarla
dolu.Raflara dikey olarak sıralanmış yüzlerce kitap ve sığmayan diğer onlarcası
yatay biçimde ön taraflarda.Odanın ortasında küçük bir masa .Onun da üzeri üst
üste yığılmış kitaplarla dolu.Kendimi bir altın madenine girmiş gibi
hissediyorum.Nerden başlayacağımı bilemiyorum .Gözlerim radar gibi tüm
kitapları tarıyor önce hızlıca .Sonunda bir köşeden başlıyorum incelemeye
.Felsefe grubu ,tarih kitapları ,dünya klasikleri ,Çağdaş Türk Yazarlar ve daha
niceleri.İlgimi çeken bazılarını alıp ,arka kapaklardaki kısa bilgileri çabucak
okuyorum. ——–‘ Okumadığım ne çok kitap var ! Alabilir miyim okumak
istediklerimi ? ‘
——-‘ Elbette .’ diyor.Merak ediyorum bu kadar çok kitabı okuyup okumadığını ve
kaç tanesinin eleştirisini yaptığını. —– ‘Hepsini okuyamadım .Bazı yazarları
takip edebiliyorum .Sağlık sorunum yaşamımdaki çok şeyi olumsuz yönde etkiliyor
ne yazık ki. Sağ tarafa bakın ,orada.. ‘ diyor.Sonra hızlı bir hamleyle odaya
girip ,elime bir kitap veriyor ve çabucak tekrar koridora çıkıyor.Aaaa sizin
kitabınız bu ! diyerek ona bakıyorum ,karşılıklı bir gülümseme her ikimizde
.Sanki hiç kimsenin bilmediği bir sırrı paylaşmanın ve sadece ikimizin
anlayacabileği bir durumu biliyormuşuz gibi.Ne güzel ! ,ne mutlu size ! diyorum.Hemen
kitabın arkasındaki kısa bilgilendirmeyi okuyorum.Kitapların arasında okuma
isteğim bir kez daha doruklara çıkıyor.Ben de zaman zaman yazıyorum
diyorum.Defteriniz olsun mutlaka ,sakın kağıtlara yazmayın diye uyarıyor
beni.Evet .Artık bir baş ucu defterim var ,kalemlerimle .Her an acil servise
çağrılan doktorlar gibi hazır bir şekilde bekliyorlar diyorum gülümseyerek. —–‘
Okumak istediğim çok güzel kitaplar var .Burası bir hazine odası .’ diyorum.’
Okul döneminde kitap okuyamiyorum.Tuhaf bir alışkanlığım var.Başladığım kitabı
aynı gün yada ikinci günde bitirmek zorundayım.Yoksa okuma isteğim
kayboluyor.Kitaba başladığımda kendimi herkesten ,herşeyden soyutlayıp ,kitabın
içinde görünmez bir karakter ,bir ruh olmam gerekiyor.Onlar nereye ben oraya ,anca
beraber kanca beraber.Yoksa yok.Ne tuhaf bir durum değil mi ‘ diyorum.Değil
aslında diyor .Ben de sizin okuma şekliniz gibi seviyorum kitabı. Seviniyorum
kendime bir yandaş bulduğum için. —– ‘ O nedenle tatiller benim için uyuma ve
okuma dönemleridir.Kıtlıktan çıkmış gibi aç , obur bir şekil alıyor
okumam.Birini sindiremeden diğerine başlıyorum ‘ Bu arada nefes alıp verme
durumunu izliyorum.Daha normal .Geçelim mi yeniden çalışmamıza diyorum.Olur
tabi diyor ve kendi kitabını benim için imzalayarak hediye ediyor.Teşekkür
ediyorum ve yeniden çalışma masasında yerlerimizi alıyoruz. —–‘ Soruları ben
kendim çözeyim , sizin yardımınız olmadan, siz de kitaplara bakın .’ diyor.Ben
bana hediye ettiği kendi kitabına başlıyorum , o da soruları çözmeye .Arada
takıldığı cümleleri soruyor ,açıklıyorum .Sonra kendi uğraşlarımıza tekrar
odaklanıyoruz.Artık nefes alıp vermesi çok daha normal. Ben onun yazığı kitaba
hayranlıkla dalıyorum ,o benim defterine yazdığım cümlelere ,bilgiye ..Her
ikimiz de DİL’ e hayran ; sözcüklere ,yapılara ,sembollerin ne çok şeyi
aktarabilme gücüne … Bir an gözüm saate kayıyor. ——‘ Oooooo saat 23.30 ! Çok
geç olmuş .’ diyorum. —— ‘ Ama kendime yeni geldim ,biraz daha kalamaz mısınız?
‘
——– ‘ Çok isterdim ama kızım evde yalnız .Kalamam . ‘ diyorum.Bir sonraki derse
kadar yapması gereken çalışmaları söylüyor ve masadan kalkıyorum.
Yolcu etmek için kapıya geliyor .Jelatin kağıdına sarılı bir kaç çikolatayı
tutuşturuyor elime kızım için.Bir elimde kitaplar ,diğerinde çikolatalar.Her
ikimizin gözlerinde sevgi ve saygı.Hoşçakalın iyi geceler diyorum.O da iyi
dileklerini sunuyor ,kızıma sevgilerini yolluyor. Kalbimde bilginin araladığı
dostluk , aklımda kütüphanedeki kitaplar ve öğrencim .Hızlıca iniyorum
merdivenlerden ,koşarak kızıma doğru…